Merhabalar, bugün aslında işimizi arayan ve biz bahsetmediğimiz için bulamayan bir sürü kişiden bahsetmek istiyorum.
Öncesinde birazcık teknik bilgi vererek başlayalım. Google AdWords'ün çok güzel bir hizmeti var. Eminim bir çoğunuzun haberi vardır. Haberdar olmayanlar için biraz açıklayayım. İnternette aranan kelime gruplarını bu hizmetle öğrenebiliyorsunuz. hizmeti ziyaret etmek için tarayıcınızın adres satırına www.google.com.tr/adwords yazabilirsiniz ya da direkt olarak tıklayabilirsiniz. Bu kelime aracını nasıl kullanacağınızı sevgili Serdar'ın faydalı yazısını okuyarak öğrenebilirsiniz. Yazı için buraya tıklayınız.
Ben bizi daha çok ilgilendiren bir şeyden bahsetmek istiyorum. Genel de insanlar yeni adaylara nasıl ulaşacaklarından etraflarında ki kişilerin ek iş fırsatlarına açık olmadıklarından dert yanıyorlar. Ben de merak ettiğim için az biraz google araması yaptım. Acaba hakikaten denildiği gibi mi diye. Ortaya çok ilginç bir sonuç çıktı. Bazı kelime gruplarında çok fazla arama ve çok fazla site varken, yani rekabet fazla iken bazılarında ise rekabet çok düşük. Özellikle rekabetin az olduğu ve arama sayılarının çok olduğu bazı kelime gruplarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bakalım sizlerde benim gördüğümü görebilecek misiniz?
* is kur
* is başvurusu
* evlere iş
* yenibir is
* ev işi
* yarı zamanlı iş
* hafta sonları ek iş
* is bulma
* yeni is fikirleri
* cumartesi pazar ek iş
* ek iş yapmak
* haftasonu ek iş
* memura ek iş
* pazar günleri ek iş
* gece ek iş ilanları
* evlere ek iş verilir
* gece ek iş
* memur ek iş
* ekgelir
* bayan ek iş
* ek işlerim
* öğretmen ek iş
* işkur part time iş ilanları
* akşam ek iş
Bu listede sadece rekabetin düşük olduğu yani arzın yeterli olmadıklarını sıraladım. Görüyorsunuz değil mi her ay binlerce kişi değişik sebeplerle ek iş arıyorlar. İşin ilginci bulamıyorlar. Bulabilecekleri işler de aslında bir çok kişiyi pek tatmin etmiyor; çünkü esnek saatlerde çalışmalarına izin veren, performansa dayalı bir çalışma mantığı henüz çok yaygın değil. Ülkemizde ki iş algısı daha çok belirli saatlerde, belirli bir mekan da durmak üzerine. Çalışandan yeterli performans alınmazsa işten çıkarılıyor, fakat normalin üzerinde performans gösteren çalışanlar ne yazık ki yeterince ödüllendirilmiyor.
Gelelim bizim iş algımıza. Bizim ekibimize katılan herkes kendi kendisinin patronu. Sistemin içerisinde nasıl yer alacağına kişi kendisi karar veriyor. Aslında bu bizim işimizin hem kolay hem de zor yanı. Kişi eğer istekli ve istediklerinin bedelini ödeyebilecek sorumluluk duygusuna sahipse; bizim işimiz, esnek çalışma saatlerinde ek iş arayanlar için, yani ikinci bir iş fırsatı arayanlar için mükemmel bir imkana dönüşüyor. Madde madde sıralayalım ki kafamızda daha çok yer etsin:
1) Hali hazırda kullandıkları ürünlerden (temizlik ve kozmetik) çok daha sağlıklı çok daha kaliteli ürünleri kullanarak tasarruf ediyorlar (Yaklaşık 120 lira ilk alımda kârları var). İşe girer girmez kazanma şansları var.
2) Herkes yer, içer, temizlenir. Yani bizim işimize gerek tüketici, gerekse ek iş olarak herkes katılabilir. Bu her yaştan, her ekonomik düzeyden, her cinsiyetten insanı hedef kitlemize alıyor. Yani ek iş olarak bu işe başlayan bir kişi, tanıdığı sevdiği kişilerin tasarruf etmesine yardımcı olarak, ek gelir de elde edebiliyor. Üstelik fırsat sunduğumuz kişilerin de bizler gibi çalışma zorunluluğu yok, sadece tasarruf etmek için üye olup ürünlerimizi kullanabilirler.
3) Kimse kimseye karışmıyor. Yani hepimiz çalışma şartlarımızı, koşullarımızı, ne kadar zaman ayıracağımızı kendimiz belirliyoruz. Bazılarımız günde bir kaç saatini ayırırken, daha ilerleyen seviyelerde tam zamanlı olarak çalışanlarımız da mevcut. Üstelik kimse kimsenin amiri ya da memuru değil. Bizden tek beklenen etik kurallara uyarak, tüm insanlığa fayda götürme bilincine sahip olmamız.
4) Bizler birilerinin sırtından para kazanma sistemin de değiliz. Üyemiz olan her kişiye KAZANDIRDIKÇA KAZANABİLİYORUZ. Bu da sistemi daha adil bir noktaya taşıyor.
Özetle; dışarda bir sürü kişi bizim işimizi arıyor. Bizlerse ya hayır duyarsak, ya bize şunu bunu derlerse diye kendi kabuğumuza saklanmış, birilerinin bizi aramalarını, es kaza ekibimize katılmalarını bekliyoruz. Horozun görevi ötmek, lütfen fırsatımızı insanlara ulaştırın ki daha çok kişiye faydalı olabilelim.
Eminim ki o binlerce insandan en az beş on tanesi etrafınız da, sizden gelecek bir telefonu, sizin onları bir sunuma davet etmenizi bekliyorlar. Yeter ki onlara faydalı olma bilinci ile, paylaşımcı ve yol gösterici bir biçimde iletişime geçin.
Daha fazla kişiye faydalı olmamız dileğiyle, herkese saygı ve sevgilerimle...
Bir filmden alınan aşşağıda ki kesiti izlemenizi tavsiye ederim.







Gönlünüze sağlık İbrahim bey. Sizin de dediğiniz gibi olumsuz yanıt alma korkumuzu yenerek, cesaretle işimize girişirsek başarısız olmak pek mümkün değil. Bu tür paylaşımlarınızı takip ediyor ve sıklıkla bekliyorum. :)
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum Hülya Hanım. İnşaAllah paylaşımlarımız devam edecek. Yeter ki Ersağ ailemize faydalı olabilelim.
SilÇok faydalı ve cesaretlendirici bir yazı ellerinize sağlık. Blogumda ve sosyal hesaplarımda paylaşabilir miyim izniniz olursa?
YanıtlaSilİltifatınız için çok teşekkür ederim Bilge Hanım, kaynak göstererek tabiki paylaşabilirsiniz.
Silibrahim bey anahtar kelime yazısını anlamadım.ersağ ile ne ilgisi var
YanıtlaSilGülden Hanım, binlerce kişi internette bile ek iş arıyorlar, esnek zamanlarda çalışabilecekleri ek gelir elde edebilecekleri bir şey arıyorlar; malumunuz Ersağ binlerce insana ek gelir ve ek iş imkanı
Silsundu ve sunmaya devam ediyor. Sanırım alaka daha açıklayıcı olmuştur.
Anahtar kelime ile ilgili teknik bilgiyi de merak edenler için yayınladım, hani bu bilgiler malum mu oluyor, nereden biliyor diyen olmasın diye :)